Tek kişilik oda! Yalnız havalandırma! Can güvenliği!

İstanbul'da 10 Kasım günü samuray kılıcıyla yolda yürüyen mimar Başak Cengiz'i öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan Can Göktuğ Boz, Diyarbakır Cezaevi Kampüsü Yüksek Güvenlikli Cezaevi'ne getirildi.

AYNI CEZAEVİNE GETİRİLDİ

DHA'da yer alan son dakika haberine göre Mersin´in Gülnar ilçesi Yanışlı Mahallesi kırsalında 10 Kasım günü kaybolan, yapılan aramalar sonucu 10 gün sonra da cansız bedeni bulunan Müslüme´nin ölümüne ilişkin tutuklanan dedesi Hasan Yağal da Diyarbakır´a getirilerek aynı cezaevine kondu.

YEMEKLERİNİ GARDİYAN VERİYOR

Tek kişilik odalarda gözetim altında tutulan Boz ve Yağal´ın yemekleri gardiyanlar tarafından veriliyor. Boz ve Yağal, zarar görmemesi için havalandırmaya da diğer tutuklu ve hükümlülerden ayrı çıkarılıyor.

HENÜZ ZİYARET EDEN OLMADI

Zaman zaman sağlık sorunları olduğunu belirten Hasan Yağal, doktor kontrolünden geçiriliyor. Hasan Yağal ile Can Göktuğ Boz için geldikleri günden beri henüz ziyaretçi gelmediği belirtildi.

ERÇEK BABASININ 70 YAŞINDAKİ DEDESİ OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI

Kamuoyun günlerce İstanbul Ataşehir'de yolda yürürken samuray kılıcı ile katledilen Başak Cengiz ve Mersin'in Gülnar ilçesinde kaybolmasının ardından 10 gün sonra cansız bedeni Müslüme'yi konuştu.

Gülnar ilçesi Yanışlı Mahallesi kırsalında 10 Kasım'da çadır kurdukları sırada 3 yaşındaki kızları Müslüme'nin kaybolduğunu belirten Yağal ailesi durumu ilgililere bildirmişti. AFAD, AKUT, itfaiye ve jandarma ekiplerince kırsal alanda geniş çaplı çalışma başlatılmış, kayıp kız çocuğunun cesedi 19 Kasım'da bulunmuştu.

Jandarma ekipleri, aile bireylerini ve bazı akrabalarını ifadelerini almak üzere karakola götürmüştü. Müslüme Yağal'ın cenazesi 20 Kasım'da Karaman'da toprağa verilmişti.

DEDE HASAN YAĞAL TUTUKLANARAK CEZAEVİNE GÖNDERİLDİ

Gülnar İlçe Jandarma Komutanlığınca, Müslüme'nin ölümüne ilişkin gözaltına alınan 8 aile yakının sorgusu tamamlanmış, kişiler dün adliyeye sevk edilmişti. Silifke Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan yazılı açıklamada, soruşturmanın tüm yönleriyle aydınlatılması için yayın yasağı kararı alındığı bildirilmişti.

10 Kasım günü kaybolan ve daha sonra cesedi bulunan Müslüme Yağcı'nin bedeni üzerinde yapılan DNA testi sonuçlanmış bu gelişmeler ışığında, Müslüme'nin DNA örneği annesi ile uyumlu çıkarken babası ile uyumsuz olduğu tespit edilmişti. Küçük kızın gerçek babasının, 70 yaşındaki dedesi Hasan Yağal olduğu ortaya çıktmıştı. Müslüme Yağal'ın tutuklanan dedesi Hasan Yağal, Diyarbakır Cezaevi Kampüsü Yüksek Güvenlikli Cezaevi'ne konuldu.

İSTANBUL'DA SAMURAY KILIÇLI DEHŞET

Ankara’da bir inşaat şirketinde mimar olarak çalışan Başak Cengiz , bir bankanın 2 aylık projesinde çalışmak için İstanbul Ataşehir’e gelmişti. Projenin mimari çizimlerini yapan genç kadın, önceki akşam saat 19.00 sıralarında kaldığı otele gitmek için işyerinden ayrılmıştı. Cengiz, Barbaros Mahallesi Karanfil Sokak’ta yürürken elinde samuray kılıcı bulunan Can Göktuğ Boz’un (27) saldırısına uğradı. Saldırgan, kılıcı daha önceden hiç tanımadığı Başak Cengiz’in karnına 15 kez sapladı. Kanlar içerisinde yere yığılan kadın çevredekilerin çağırdığı ambulansla hastaneye kaldırıldı ancak kurtarılamamıştı.

POLİSİ KILIÇLA KARŞILAMIŞTI

Olay sonrası harekete geçen polis, güvenlik kamera kayıtlarını takip ederek katil zanlısı Boz’un evine ulaştı. Polisleri kapıda samuray kılıcıyla karşılayan ve kendisine yaklaşılması halinde polisleri öldüreceğini söyleyen zanlı, zor kullanılarak etkisiz hale getirildi. Yalnız yaşadığı evinde olayda kullanılan samuray kılıcının da olduğu 16 kılıç ve bıçak ele geçirilen saldırgan gözaltına alındı.

TUTUKLANAN CANİNİN KAN DONDURAN İFADESİ

Saldırganın ilk ifadesinde “Televizyonda gördüğüm samuray filmlerinden etkilendim. O hareketleri denedim” dediği öğrenildi. Adliyeye sevk edilen Boz, savcılıktaki ifadesinde “18 yaşında uyuşturucu kullandığım için tedavi gördüm. 5 yıl önce İstanbul Avrupa yakasında bir hastanede uyuşturucu ile alakalı 17 gün yatılı olarak tedavi gördüm. Yine 5 yıl önce unutkanlık ile alakalı tedavi gördüm” dedi. Katil zanlısı mahkemedeki ifadesinde de “Olay günü sinirlerim ve moralim bozuktu. Bir anlık öfke ile istemeden yaptım. Bir kadını öldürmek daha kolay olduğu için kadın öldürmeyi tercih ettim. Maktulü tanımıyorum. Maktulü gördükten sonra arkasından yürüdüm, internet ortamından satın almış olduğum kılıcı çantamdan çıkarıp 4 kere sapladım. Sonra eve gittim, üzüntüm ve moralimin bozukluğu geçti” şeklinde savunma yaptı. Saldırganın avukat olan annesi Ayşe Nejla Yomraloğlu da hakimlikte “Kendisi 14 yaşından beri psikolojik tedavi görmektedir. Akıl sağlığının yerinde olmadığını ben de gözlemledim. Bu sebeple gözlem altına alınmasını ve tedavisinin yapılmasını talep ediyorum” ifadelerini kullandı. Zanlı, ‘Tasarlayarak canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme’ suçundan tutuklanarak cezaevine konuldu.