Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Türkmenistan dönüşü Aralarında Kanal 7 Ana Haber Spikeri Hülya Seloni'nin de bulunduğu gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan Rusya le Ukrayna sınırındaki gerilimi de değerlendirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ekonomik İş birliği Teşkilatı'nın 15'inci zirvesi için gittiği Türkmenistan'dan dönüş yolunda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Aralarında Kanal 7 Ana Haber Spikeri Hülya Seloni'nin de bulunduğu basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Erdoğan, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
TÜRKİYE'NİN ARABULUCU ROLÜ
Rusya ile Ukrayna arasında son dönemde yaşanan gerilimi ele alan Erdoğan, "sınırdaki 100 bin asker" iddialarını yorumladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan bölgede barışın sağlanmasını arzu ettiklerini ifade ederken, sorunun çözümü için görüşmeye dahil olma arzusunda bulunduklarını söyledi:
"Burada bizim tavrımız belli. Biz özellikle başta Kırım Türkleri ile alakalı yaklaşım olmak kaydıyla, bölgede bir barışın egemen olmasından yanayız. Dost Rusya’yla ve özellikle Sayın Putin’le bu tür konuları bu şekilde müteaddit defalar görüştük, görüşüyoruz. Temennimiz odur ki bu bölge savaşın egemen olduğu bir bölge olmasın. Bu bölge barışın hakim olduğu bir bölge olarak geleceğe yürüsün. Bu konudaki tavrın olumlu istikamette gelişmesi arzumuzdur. Bununla ilgili arabuluculuk olur, kendileriyle bu konuyu görüşmek olur, gerek Ukrayna’yla gerek Sayın Putin’le bu görüşmeleri geliştirerek inşallah bunun çözümünde bizim de bir payımızın olmasını isteriz."
TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATI'NIN DÜNYADAKİ YANKILARI
Türk Devlet Teşkilatı'nın İstanbul'da gerçekleştirilen toplantısına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, özellikle Türk Dünyası'nın birlikte gerçekleştirecekleri iş birliklerine işaret etti. Erdoğan “21’inci yüzyıl Türkiye’nin yüzyılı olacak” ifadelerini yineleyerek şunları söyledi:
"Türk Devletleri Teşkilatı olarak liderler bazında Demokrasi ve Özgürlükler Adası’ndaki zirvemiz üst düzeyde gerçekleşmiş olan bir toplantıydı. Türkmenistan’da da Sayın Berdimuhamedov liderleri üst düzeyde toparlayabilme başarısı gösterdi. Burada bir şeyi özellikle vurgulamam lazım. Küresel dünyada özellikle işbirliklerinin, birlikte hareket etmenin, dayanışmanın en önemli göstergesi bu tür buluşmalardır. Bunlar pek olağan buluşmalar değil ama biz hamdolsun bu dönemde bunu başarabildik. Türk Cumhuriyetleri’nin hepsi liderler olarak buradaydılar. Burada bir konu daha var. Kan bağı ve tarihi, kültürel bağları bulunan kadim Türk milletinin bu adımları atmış olması, aramızdaki bağların çok daha güçlenmesine vesile oluyor. Böylece dünyada çok farklı bir oluşumu gerçekleştirmeye doğru gidiyoruz. Bunlar tabi bizim için hakikaten gurur vesilesi oluyor. 2013 senesinde benim bir ifadem vardı, “21’inci yüzyıl Türkiye’nin yüzyılı olacak” demiştim. Bu aynı zamanda tabi dünyada Türklerin böyle bir yüzyılı inşa edeceklerinin bir ifadesiydi. Biz bunu şu anda yakalamış vaziyetteyiz. Liderlerin bu noktada önemli bir konumu var. Türkmen kardeşlerimiz bizler için ayrı bir anlam taşıyor. Bizlere olan muhabbetleri çok çok farklı. Türkiye’ye karşı muhabbetleri çok çok farklı. İnşallah bu bir vesiledir ve bu vesileyle de ticaret hacmini 5 milyar dolara çıkartabileceğimiz bir Türkiye-Türkmenistan ilişkileri bizleri geleceğe çok daha farklı ulaştıracaktır."
TÜRK BİRLİĞİ'NİN HEDEFİ
Türk Birliği'nin hedefine ilişkin de değerlendirmede bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem bölgesel hem de küresel çapta birliğin oluşturacağı etkileri şu şekilde anlattı:
"Özellikle Demokrasi ve Özgürlükler Adası’ndaki toplantımızda biliyorsunuz Türk Konseyi adını Türk Devletleri Teşkilatı olarak değiştirdik. Bütün liderler bu yeni oluşuma çok sıcak baktılar ama tabi dışarıda bundan rahatsız olanlar olmadı değil, olmuştur da hatta. Bu konuda Rusya rahatsız oldu diyemem. Çünkü cuma günü İlham Aliyev kardeşimizin de Rusya’da görüşmesi vardı. Paşinyan’la birlikte Sayın Putin’in riyasetinde orada bir toplantı gerçekleştirdiler. Bu toplantıyla ilgili olarak İlham Aliyev kardeşimle yaptığım görüşmede bu toplantının gayet iyi ve verimli geçtiğini söyledi. Bu toplantı vesilesiyle de şu anda Aras Nehri boyunca demiryolu, karayolu yapımı konusu da çözüldü. Bu atılacak adımla beraber ayrıca Iğdır’a kadar gelecek otoban konusu var. Otoban konusuyla da özellikle Nahcivan sıkıntısını aşmak, diğer taraftan da Ermenistan topraklarından geçmek suretiyle burada Azerbaycan’ın Iğdır ile buluşmasının da gayet başarılı bir adımı atılmış olacak. Bunun yanında gerek karayolu gerek demiryolu ile insan ve yük taşımacılığında da önemli bir adım atılmış olacak. Daha önce 6’lı platformu gündeme getirmiştik. Rusya, Türkiye, Azerbaycan, Ermenistan, İran ve kabulü halinde Gürcistan’la bu 6’lı platformun devreye girmesi, bölge barışını, bölge sulhunu çok açık net ispatlamış olacak ve bu konuda da olumlu gelişmelerin olduğunu öğrenmiş olduk."
BAE İLE YENİ DÖNEM VE İŞ BİRLİĞİ
Birleşik Arap Emirlikleri ile gerçekleştirilen zirveye ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, yapılan görüşmenin iki ülke arasında yeni bir dönemin başlangıcı olduğunu belirtirken, 10 milyar dolarlık yatırım planı ile birlikte iki ülke arasında farklı bir geleceğin inşa edileceğini söyledi.
"Erdoğan ayrıca en kötü günde bile BAE ile ilişkilerin kopmadığını, en azından MİT üzerinden görüşmelerin de sürdürüldüğünü açıkladı."
"Muhammed Bin Zayed’le 2011 yılında bir görüşmemiz olmuştu. Ondan sonra bazı değişik dönemler yaşadık. Ama biz tamamen ipleri koparmadık. En azından istihbarat teşkilatları karşılıklı olarak görüşmelerine devam etti. Bu arada ticari olarak da ilişkilerimiz devam etti. Arzu edilmeyen gelişmeler olmasına rağmen sonunda iş iyi bir noktaya geldi. Önce kardeşini gönderdi ve onlar bizim ilgili birimlerimizle görüşmeler yaptılar. Yatırım Ofisimiz’le bazı görüşmelerde bulundular. Türkiye’de yatırım için hazır olduklarını söylediler. Daha sonra da Muhammed Bin Zayed kendisi özellikle ziyaret etmeyi arzu ettiğini söyledi ve bu ziyareti de bu şekilde gerçekleştirdik. Hakikaten adeta bir aile hassasiyeti içerisinde bir ziyaret oldu. Bu ziyarette de bu anlaşmaları gerçekleştirdik. Bu anlaşma metninde olan maddeler inanıyorum ki Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri arasında yeni bir dönemin başlamasına ve bunu kalıcı kılmaya vesile olan bir adım oldu. Gerek ikili gerek heyetler arasındaki görüşmelerimiz çok çok iyi geçti ve orada imzaları attık. Bundan sonraki sürece yönelik de nasip olursa şubat ayı içerisinde benim bir iade-i ziyaretim olacak. Benden önce gerek Dışişleri Bakanım gerek Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanımın ziyaretleri olacak. Ön hazırlıklar olacak. Arkasından şubatta da inşallah ben geniş bir heyetle gideceğim ve bazı adımları çok güçlü şekilde atacağız. 10 milyar dolarlık bir yatırım planı sundular. Bu yatırım planını da uygulamaya koymak suretiyle çok daha farklı bir geleceği inşa etmiş olacağız. Bu konuda da güzel gelişmeler olacak. Tabi Bay Kemal saçma sapan şeyler konuşup duruyor. "
İSRAİL VE MISIR İLE İLİŞKİLER
Cumhurbaşkanı Erdoğan Birleşik Arap Emirlikleri ile yapılan görüşme sonrasında ilişkilerin normalleştirilme planı hayata geçirilirken, yeni dönemde İsrail ve Mısır ile de bu adımların atılıp atılmayacağı ile ilgili açıklamalarda bulundu; söz konusu ülkelere büyükelçilik açılması ihtimalini değerlendirdi.
Şimdi zaten kararımızı verdiğimiz zaman tabi ki büyükelçileri de belli bir takvim içinde atama durumunda olacağız. Bu söylediğiniz ülkelerin kiminde maslahatgüzar olarak atılmış bazı adımlar var. Büyükelçi yok ama maslahatgüzar var. Bu adımları da peyderpey belli takvim içinde atmış olacağız. Birleşik Arap Emirlikleri ile aramızda nasıl bir adım atıldıysa, diğerleriyle de buna benzer adımları atacağız.
Kaynak:Haber 7
Yorum Yazın