Angola'nın başkenti Luanda'ya ziyareti öncesinde basın toplantısı düzenleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP lideri Kılıçdaroğlu'na çok sert çıkarak, "Sen nasıl olur da bu ülkenin memurlarını tehdit edersin. Sen kimsin ya!" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Angola'nın başkenti Luanda'ya hareketi öncesinde basın toplantısı düzenledi
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
Ziyaretimde bakanlar ve vekillerin yanı sıra iş dünyasının temsilcileri de eşlik ediyor. Angola ve Togo'ya Türkiye'den cumhurbaşkanı düzeyinde ilk ziyaretler olması hasebiyle bu ziyaretler önem taşıyor. Bu ziyaret ülkelerimiz arasında yeni bir dönemin de başlangıcı olacaktır. Son dönemde Togo ile bakan düzeyinde gerçekleştirilen görüşmeler ikili ilişkilerimizde yeni bir ivme kazanmamıza neden oldu. Togo Cumhurbaşkanı'nın ev sahipliğinde Burkina Faso Cumhurbaşkanı ve Liberya Cumhurbaşkanı ile bir çalışma yemeğinde bir araya geleceğim. Nijerya geçtiğimiz yıl 2 milyar dolar büyüklüğündeki ticaret hacmi ile sahra altı Afrika'da en büyük ticaret ortağımız oldu. Bu rakamı 5 milyar dolar seviyesine taşımayı amaçlıyoruz. Türkiye ile Afrika'yı her alanda yakınlaştırmaya devam ediyoruz.
SORULAR
KILIÇDAROĞLU'NUN YASADIŞI ÇAĞRISI
Öncelikle bu açıklama CHP zihniyetinin vesayet zihniyeti olduğunun açık bir itirafıdır. CHP zihniyetinin ilk böyle bir çılgınlığı değildir. Hukuk dışı çağrı kamu düzenine ciddi bir tehdittir. Ne devlet yönetiminin, ne de milli iradenin ne olduğunu biliyorlar. Bunlardan uzak bir yapının tezahürü. Bürokrasiyi özellikle seçilmiş hükümete karşı çıkmaya davet etmek vesayet çağrısından başka bir şey değildir. Milletimiz de bunlardan bıktığı içindir ki başkanlık sistemini tercih etti. Yeni sistem bürokrasinin siyaset yapmasının önüne geçti. Yeni sistem bürokrasiyi gerçek anlamda idari bürokrasi haline getirdi. CHP'nin özlemini çektiği vesayet zihninin defterini çoktan dürdük. Türkiye bir hukuk devletidir. Bunu Bay Kemal'e hatırlatıyorum, kabile devleti değildir. Bay Kemal'in oyun oynadığı alan da değildir. Heves ettiğiniz günler geride kaldı. Cumhurbaşkanı'ndan en alt düzeydeki memura kadar herkes görevini hukuka göre yapmak zorundadır. Sen nasıl olur da bu ülkenin memurlarını tehdit edersin. Yerel seçimde iş başına geldiniz belediyeleri boşaltıyorsunuz AK Parti iktidarı elindeki gücü size karşı düşündü, böyle bir adım attı mı? Hayır. Kılıçdaroğlu'nun milletimizi ilk tehdidi de bu değildir. Hakimlerden başladı, polislere kadar pek çok kamu görevlisine tehditler savurdu. Şimdi bir de tarih veriyor. Pazartesiden itibaren bu ülkede memurların vay haline. Hadi bakalım göreceğiz, ne yapacağını göreceğiz. Bu ülkede memurunun haklarını savunan iktidar vardır.
KILIÇDAROĞLU'NUN MERKEZ BANKASI ZİYARETİ
MB'nin bağımsızlığını tartışıyorsun, sana randevu verdi mi? Verdi. Bağımsız olmasaydı sana randevu vermeyebilirdi. Bağımsız olduğu için sana randevuyu istediği gün verdi. Ziyaretten çıktıktan sonra hala medyayı kandırmaya kalkıyorsun. Her şeyden önce bu dil vesayet ve darbe dönemlerinin dilidir. Biz CHP'nin bu diline alışığız. Bu zatın FETÖ'cülerin, PKK'lıların, kendilerini desteklediğini ilan eden bazı ülkelerin gazıyla kendisini rezil etmesinden açıkçası ben de utanç duyuyorum. Kamu düzenini bozmak için dostlarıyla söylem ve rol paylaşımı yapmışlar. Merkez Bankası ziyareti gerçekleri görmesi açısından umarım kendisi için faydalı olmuştur. Kim hangi bilgiyi verirse versin CHP yöneticilerinin bunları anlamadığı aşikardır.
ANKET ŞİRKETLERİ
Anket şirketleri çalıştıkları partilere göre sonuç çıkardılar. AK Parti'ye ve hükümete saldıran kişiler şimdi de anketlerle algı operasyonu çekiyorlar. Türkiye'de seçim konusu açılınca anketler çıkarıyorlar ve buradan kendilerine de pay çıkarıyorlar. Yalan yanlış hileli sahte anketlerle milleti yönlendirebileceklerini sanıyorlar. Alt yapı üst yapı ülkenin dört bir yanında eseri olan bu iktidar. Soruyorum muhalefetin yaptığı bir eser var mı?
Milletimizin bu balon anketlere gereken cevabı en güzel şekilde vereceğine inanıyorum.
ABD'NİN F-16 TEKLİFİ
Arkadaşlar bu konu tabi malum F-35 konusuyla bağlantılı bir konu. Bizim böyle bir durumumuz söz konusu değil. Biz 1 milyar 400 milyon dolar ödeme yaptık. Bu ödemeler karşısında ABD'nin böyle bir teklifi söz konusu oldu. Bununla ilgili olarak da biz ülkemizin savunma ihtiyaçlarını gidermek için ne gerekiyorsa bu adımları atalım dedik. Bugünün devamlılığı için de özellikle savaş uçağı filomuzu her zaman hazır ve modern duruma getirmek için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. F-16'ların modernizasyonundan tutun yenilerini almak suretiyle filomuzu daha da geliştirelim gayreti içerisindeyiz. Bu F-35 programı kapsamında ödemesini almamız gerekiyor. Görüşmelerimizde bu konuyu dile getiriyoruz. Sorunun çözümü için de diyaloğu önemsiyoruz.
KORONAVİRÜS SALGINI
İnsanlık çok büyük bir imtihan veriyor. Türkiye elindeki mevcut kıt imkanları ile de olsa her türlü desteği dünyanın neresinden kendisine talep gelmişse vermiştir, vermeye devam ediyor. Az gelişmiş ülkeler salgına karşı ne yazık ki kaderine terk edildi. Türkiye olarak böyle bakamayız. Elimizden gelen her türlü desteği bugüne kadar nasıl verdiysek vermeye devam edeceğiz. Biz en kısa zamanda inşallah Turkovac çıkıyor. Biz Turkovac'la da kimseye sansür uygulama veyahut engel çıkarma yoluna gitmeden gönüllük sürecini aştıktan sonra elimizden gelen desteği her yere vermeye çalışacağız. 159 ülke ve 12 uluslararası kuruluşa tıbbi ekipman ve salgınla mücadelede ihtiyaç duyulan malzeme yardımında bulunduk. Maske konusunda çok açık, net desteğimizi sürdürdük. Bu ülkeler arasında Afrika ülkeleri çoğunlukta olmuştur. Burada en ufak kısıtlamaya gitme düşüncemiz sözkonusu değil. Az, düşük, orta gelirli ülkeler için üzerimize düşeni yapmayı taahhüt ettik.
Kaynak:Haber 7
Yorum Yazın