Üç kardeşi olan Abdullah Fârûkî el-Müceddidî (k.s.) hazretlerinin çocukluk yılları Siirt'ten Bitlis'e göçle başlamaktadır. İlköğrenimini Bitlis'te tamamlayan Hocaefendi, 1954 yılında Muş'a, 1962 yılında da Malatya'ya hicret etmişlerdir.
1963 yılında muhterem babaları vefat ettikten sonra kendisini bütün varlığı ve benliği ile İslâm dînini anlamaya ve yaşamaya adamış, bu esnada dört mezhebden müctehid Allâme Şeyh Muhammed Hazîn (k.s)'in oğlu ve manevî yolunun varisi Ârif-i Billâh Şeyh Alâaddîn Fersâfî (k.s.) Hazretleri'ne intisâb etmiştir. Tasavvuf yolunun ilim ve irfanını bu mübarek zâttan kana kana içen Hocaefendi (k.s.) Ârif-i Billâh Şeyh Alâaddîn Fersâfî (k.s.) Hazretleri'nin dâr-ı bekâya irtihalinden sonra yolunun varisi olarak Malatya’da ilim ve irfan ocağını kurmuş, 63 yaşında Hakk’ın Rahmetine kavuşana dek kutlu sofrasını hak sevdalılarına açık tutmuştur.
Bir gönül insanı Abdullah Fârûkî el-Müceddidî (k.s.) Hazretleri’nin, din-i mübin-i İslâm’a hizmetlerinden birisi de 7 Mart 1994’te büyük bir aşkla kurduğu ve vefatına kadar başkanlığını sürdürdüğü kısa adı FİAV olan Fârûkiye İlim Araştırma Yayma ve Yardımlaşma Vakfı’dır.
Abdullah Fârûkî el-Müceddidî (k.s.) Hazretleri, Farukiye Vakfı aracılığıyla, ismi ile de müsemma olduğu üzere, İslamî ilimlerin, dinin aslî ehl-i sünnet kaynaklarından tedris ve talimine katkı sağlamak, peygamberî inanç ve ahlâkı yaygınlaşması için hizmet projeleri üretmek, bu projeleri hayata geçirmek, yayın organlarıyla sahih İslâm anlayış ve ilimlerini herkesime ulaştırmaya gayret etmek, özlenen bir nesil, gençlik için öğrencilere yönelik eğitim hizmetleriyle meşgul olmak, Hz. Pîr Abdulkadir Geylânî (k.s.) gibi nice mâna önderini halkımıza tanıtmak, Radyo ve TV’de İslam akidesi, tasavvufî düsturlar, incelikler ve istikamet içerikli programlar tertip etmek gibi birçok kutlu hizmete öncülük etmişlerdir.
Rahmetli Üstadımız, vakfı kurma gayelerini ve duygularını vakfın kuruluş programında şu kelimelerle ifade etmiştir:
“Hamdolsun Vakfımızı kurduk Böylece yaptığımız çalışmaları daha geniş bir alana taşımak, insanlara daha fazla hizmet etmek, vakıf çatısı altında yurtlar, ilim müesseseleri açıp insanlarımızı zâhirî ve bâtınî ilimler alanında eğitmek istiyoruz. Amacımız Allah'ın rızasını kazanmaktır Bu sebeple böyle bir vakıf kurduk ”
"Dünyanın imarında sağlıklı bir yol tutabilmek için de, Batınî ilimlere sahip, ilm-i ledünne aşina, nefsini tezkiye etmiş insanların yönlendirmesine ihtiyaç vardır. Vakfın bir amacı da Kur'ân’ın beyanı ile, Cenâb-ı Hakk'ın kendisine halife kılmak istediği insanı, hayvanlardan aşağı seviyeden eşref-i mahlukat seviyesine yükseltmektir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), bir rahmet ve cihad peygamberidir. Bu sebeple Tebük gazasından dönüşte; "Küçük cihaddan büyük cihada yani nefsle savaşa döndük." buyurarak ashabını nefs tezkiyesine teşvik etmiştir.”
63 yıllık ömrünü bir Peygamber sevdalısı olarak itmam eden günümüzün büyük ilim irfan abidelerinden Abdullah Fârûkî el-Müceddidî (k.s.) Hazretleri kısa adı FİAV olan Farukiye Vakfı bünyesinde vefatına kadar aralıksız olarak Özlenen Rehber Dergisinde Başyazarlık yapmış, makale, sohbet ve tefsirleri yayınlanmış yine Farukiye Vakfı Yayınlarından “Zahirî ve Bâtınî Edebler (1996)” “Evrâd-ı Şerîfe-i Fârûkiyye (1996)” “Salavât-ı Şerîfe-i Fârûkiyye (1997)” “İslâm'da Zikir ve Rabıta (1997)” “Fıkhî Risaleler (1997)” “Ehl-i Beyt ve On İki İmamlar (1999)” adlı güzide eserleri yayınlanmıştır.
11 Aralık 1999’da rahmet-i Rahmân’a eren Hocaefendi (k.s.), Ankara Zülfadıl kabristanlığındaki istirahatgâhında medfun olup, kabr-i şerifleri ziyarete açıktır.